NEÜ’de Türk Ekonomisinin 200 Yılı Değerlendirildi


​Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi (SBBF) tarafından Çarşamba günleri düzenlenen seminerler kapsamında
"Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi" konulu bir seminer düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Pamuk konuk oldu.

Prof. Dr. Şevket Pamuk'un özgeçmişinin sinevizyonla sunulmasının ardından verdiği seminerde Pamuk; Türkiye ekonomisinin ne ölçüde geliştiğini, nereden nereye geldiğini, kişi başına düşen milli geliri baz alarak ve bu değerleri diğer ülkelerle karşılaştırma yaparak, grafiksel bir sunum gerçekleştirdi.


İki Yüz Yılda Türkiye'nin Ekonomik Durumu Dünya Ortalamalarına Yakın


İki yüz yıllık süreçte Türkiye'nin farklı ekonomi modellerini denediğini söyleyen Pamuk, sonuçların hep dünya ortalamalarına yakın seyrettiğinin de altını çizdi. Türkiye'nin 19. yüzyılda, iki yüz yıl önce kişi başına düşen gelir yüzdesinin dünya ortalamalarının az üzerinde olduğunu ve bu oranın gelişmiş ülkelerden Batı Avrupa ülkeleri ve Amerika'nın ortalamasının da yüzde altmışına tekabül ettiğini de sözlerine ekledi. Sonrasında ise bu yüzdenin gelişmiş ülkelerin yüzdelerini hızla arttırmalarıyla birlikte düştüğünü belirterek, oluşan farkın 1950 yılına kadar büyüdüğünü ifade etti. Şu anda ise Türkiye'nin gelir olarak dünya ortalamasının biraz üzerinde olduğunu söyleyen Pamuk; ekonomik gelişmeyi gösteren tek göstergenin kişi başına düşen gelir olmadığını vurgulayarak, diğer göstergenin ise insani gelişme olduğunun altını çizdi. Pamuk: "İnsani gelişme deyince kişi başına gelirin yanına sağlık ve eğitimi de koymalıyız. Doğumda yaşam beklentisi bu noktada önemlidir. Türkiye'de 200 yıl önce doğan bir insanın yaşama beklentisi 27-28 yıldı. Çünkü o dönemde bebek ölüm oranları çok yüksekti. Şu anda ise Türkiye'de doğumda yaşam beklentisi 72 yılı göstermektedir. Sağlıkta da gelişme olarak dünya ortalamalarına yakınız." dedi.


Ekonomik Gelişmede Kurumlar Önemlidir


Pamuk ekonomik gelişme için kurumların önemine dikkat çekerek: "Kurumlar iktisat literatüründe son 40 yılda giderek öne çıkmaya başladı. İktisatçılar, toplumların özellikle 50-100 yıllık uzun vadeli ekonomik gelişmelerini anlamaya çalışırken kurumlar alanında daha fazla çalışmaya başladılar. Kurumları toplumdaki kurallar olarak algılayabilirsiniz. Yasalar ve yazılı olmayan sosyal kurallar bu alana girer. Bu kurumların ya da kuralların ekonomideki yeri büyüktür. Ekonomiyi etkileyebilen etkenlerden; toplumdaki demokrasinin işleyişi, çıkabilen çatışmaların giderilebilmesi, insanların yatırımlara özendirilebilmesi gibi hususlarda kurumların çalışmaları, işleyişleri ve bunların sürekli olması önemlidir. İktisadi gelişmeyi destekleyici bu kurumlar uzun vadede oldukça önem arz ederler." dedi.


Orta Gelir Tuzağına Dikkat


Ekonominin gelişmesinde devlet müdahalesine de değinerek, iyi bir devlet müdahalesi olmadan iyi bir sanayileşmenin asla olamayacağını sözlerine ekleyen Pamuk konuşmasının sonunda; iktisat literatüründe yer alan "Orta Gelir Tuzağı" olayına dikkat çekti. Prof. Dr. Pamuk: "Orta gelir aşamasına gelen ülkeler yüksek gelirli ülkelerin arasına katılmada oldukça zorlanıyorlar. Bunun için eğitimin artması, inovasyonun olması, teknolojinin daha yüksek beceriyle kullanılması, katma değeri daha yüksek ürünlerde uzmanlaşılması ve bu ürünlerin dünyaya ihraç edilmesi gerekiyor." diyerek; orta gelir tuzağının aşılabilmesinin ancak ve ancak kurumların güçlendirilmesiyle mümkün olabileceğine vurgu yaptı.

Soru cevap kısmının ardından, programın sonunda NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker katılımından ötürü Prof. Dr. Şevket Pamuk'a bir plaket takdim etti.

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar